narin-gran-cinayeti-aile-bireylerinin-toplant-grnts-iin-yeni-gelime

Narin Güran Cinayeti: Aile Bireylerinin Toplantı Görüntüsü İçin Yeni Gelişme

Narin Güran’ın Ölümü ve Tutuklu Aile Üyeleri

Diyarbakır’ın Merkez Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili olarak, tutuklu anne Yüksel, ağabey Enes, ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Bu trajik olayın yankıları hala devam ederken, yeni bir gelişme yaşandı.

Yeni Delil: Aile Toplantısına Ait Görüntüler

Narin’in cansız bedeninin bulunduğu 8 Eylül’den bir gün önce, Tavşantepe Mahallesi’nde amca Erhan Güran’ın evinin bahçesinde bazı aile bireylerinin katılımıyla yapılan toplantıya ait görüntüler, Diyarbakır Barosu’na ulaştı. Saat 19.38-19.41 arasında kaydedilen bu görüntüler, “aile bireylerinin toplantı görüntüsü” olarak mahkemeye sunuldu ve dava dosyasına eklendi. Bu yeni delil, olayın aydınlatılması için önemli bir adım olarak değerlendirildi.

Uzman İnceleme ve Ulusal Kriminal Büro’ya Gönderilme

Mahkeme heyeti, Türkçe ve Kürtçe konuşmaların yer aldığı bu görüntülerin, uzman bilirkişilerce deşifre edilmesi için Ulusal Kriminal Büro’ya gönderilmesine karar verdi. Bu adımın, olayın detaylarının netleştirilmesi ve gerçeğin ortaya çıkarılması açısından büyük önem taşıdığı belirtildi. Görüntülerin incelenmesi sonucunda hazırlanan bilirkişi raporu, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu ve dava sürecindeki gelişmeler merakla bekleniyor.

Adaletin Tecellisi İçin Çalışmalar Devam Ediyor

Narin Güran cinayeti, Diyarbakır ve Türkiye genelinde büyük yankı uyandırmış ve kamuoyunu derinden sarsmıştı. Ancak, yargı sürecindeki bu yeni delillerin ışığında, adaletin tecellisi için titiz bir çalışma yürütülüyor. Gelişmeler yakından takip edilmeli ve gerçeğin ortaya çıkması için destek olunmalıdır.

Bu olay, sadece bir haber değil, aynı zamanda bir ailenin trajik kaybı ve adalet arayışının hikayesi. Herkesin hakkının korunması ve suçluların cezalandırılması için toplumsal bir sorumluluk taşıyoruz. Adil bir yargılama süreci ve gerçeğin aydınlatılması için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Her çocuğun yaşam hakkı kutsaldır ve bu tür acı olayların bir daha yaşanmaması için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz. Umuyoruz ki, bu olayın aydınlatılması ve adaletin sağlanmasıyla, benzer trajedilerin önüne geçilebilir ve toplum olarak daha güvenli bir gelecek inşa edebiliriz.