İzmir’de Yaklaşan Tsunami Tehlikesi: Uzmanların Uyarıları ve Güvenlik Önlemleri
İzmir ve çevresindeki ciddi tsunami riskine dikkat çeken Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hamdi Alkan, Yunanistan’ın Santorini Adası çevresindeki deprem fırtınalarının bölge için büyük bir tehlike oluşturabileceğini belirtiyor. Son dönemde Ege Denizi’nde artan sismik hareketlilik, bilim insanlarının endişesini artırıyor. Ege Denizi’nde yaşanan 500’den fazla deprem fırtınası, uzmanları bölgedeki tsunami riski konusunda uyarıyor.
Uzmanların Uyarıları ve Değerlendirmeleri
Doç. Dr. Hamdi Alkan ve Prof. Dr. Serkan Öztürk tarafından 2024 yılında yayımlanan bir bilimsel çalışmada, Ege Denizi’ndeki depremler hakkında önemli tespitler yapıldı. Bölgede gerçekleşen depremlerin volkanizma ile ilişkili olduğunu belirten Alkan, bu depremlerin Amorgos fayını tetikleyerek büyük bir depreme yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Özellikle 1950’li yıllarda bölgede yaşanan 7’den büyük bir depremin İzmir ve çevresi için ciddi bir tsunami riski oluşturabileceği konusunda araştırmacılar uyarıyor.
Alkan, Afrika plakasının kuzeye doğru hareketiyle Amorgos fay hattında yoğunlaşan depremlerin büyük ölçekli olmadığını ve belirli bir aralıkta sıkışmış olduğunu belirtiyor. Ancak, bu durumun uzun süre devam edebilecek bir deprem fırtınasının parçası olabileceğini vurguluyor. Bu nedenle, devletin ilgili kurumlarının önleyici tedbirler alması gerektiğine dikkat çekiyor.
Riskler ve Önlemler
Bugün, 6 Şubat depremlerinin yıl dönümü. Bu büyük depremler, 11 ilimizi doğrudan etkileyerek ciddi yıkımlara ve kayıplara neden olmuştu. Benzer şekilde, İzmir ve çevresinde 2020 yılında yaşanan deprem de bölgedeki riskleri artırmıştı. Eğer mevcut deprem fırtınası, tektonik hareketlerle büyük bir depreme yol açarsa, olası can ve mal kaybının yüksek olabileceği belirtiliyor.
Uzmanlar, kıyı bölgelerinde büyük yıkımlar meydana gelebileceği konusunda uyarıyor. Bu nedenle, riskleri göz ardı etmeden gerekli önlemlerin alınması gerektiğine vurgu yapılıyor. Tsunami alarm sistemlerinin güçlendirilmesi, acil durum planlarının güncellenmesi ve halkın bilinçlendirilmesi gibi adımların atılması önem taşıyor.
Doç. Dr. Hamdi Alkan ve diğer uzmanlar, bölgedeki sismik hareketliliğin ciddiyetine dikkat çekerek, bu konuda hassas olunması gerektiğini belirtiyor. Önleyici tedbirlerin alınması ve risklerin azaltılması için herkesin sorumluluk alması gerektiğini vurguluyorlar. Son olarak, doğa olaylarına karşı hazırlıklı olmanın ve bilinçli bir şekilde hareket etmenin hayati önem taşıdığını hatırlatıyorlar.