Paris 2024 Yaz Olimpiyatları, sporun yanı sıra cinsiyet tartışmalarına da ev sahipliği yaptı. Fransa’nın tarihi şehri Paris’te gerçekleşen olimpiyatların açılış töreninde, sanat, spor ve tarih bir araya geldi. Fransız aktör ve sanat yönetmeni Thomas Jolly’nin tasarladığı muhteşem açılış töreninde, tarihi yapılar ve simgeler kusursuz bir koreografiyle sergilendi.
Fransa’nın tarihi mirasının yanı sıra, dünyaca ünlü sanatçılar ve müzik grupları da açılış seremonisine renk kattı. Ancak, açılış töreninde yaşanan bazı olaylar büyük tartışmalara neden oldu. Özellikle, drag queen performansı ve Hz. İsa’nın Son Akşam Yemeği tablosunun LGBT temalı bir şekilde tasvir edilmesi tepkilere yol açtı.
Ayrıca, Fransa’nın eski sömürgelerinden Cezayir’in olimpiyat sporcularının, geçit törenindeki eylemi ve Güney Koreli sporcuların yanlış tanıtılması gibi olaylar da gündemi meşgul etti. Öte yandan, Fransa’nın eski sömürgelerinden Cezayir’in olimpiyat sporcularının, Sen Nehri’nde yapılan anma töreni de dikkat çekti ve tartışmalara sebep oldu.
Olimpiyat Oyunları’nda sporcuların performansları kadar, organizasyonun kendisi de büyük önem taşıdı. Özellikle, açık hava mücadelelerinde yaşanan aksaklıklar ve köyden izinsiz çıkışların cezalandırılması, disiplinin ve kuralların önemini bir kez daha vurguladı.
Son olarak, Paris 2024 Olimpiyatları’nda yıldızlaşan isimlerden biri de Türk atıcımız Yusuf Dikeç oldu. Lens ve göz kapağı gibi yardımcı teçhizat kullanmadan eli cebinde atış yapan Dikeç, olimpiyatların en dikkat çekici isimlerinden biri haline geldi. Tarzı ve başarısıyla dünya genelinde büyük bir hayran kitlesi oluşturan Dikeç, Türk sporuna ve olimpiyat ruhuna büyük bir katkı sağladı.
Paris 2024 Yaz Olimpiyatları, sporun yanı sıra sanat, tarih ve cinsiyet konularında da büyük tartışmalara neden oldu. Ancak, tüm bu olumsuzluklara rağmen, olimpiyatların ruhu ve sporcuların gösterdiği performanslar, unutulmaz bir deneyim sunmaya devam etti.