news-16082024-082736

Dünyanın En Garip 10 Fobi – Köprü Fobisinden Kelebeklere!

Fobiler, sadece karanlık, yükseklik veya örümceklerle sınırlı değil. Bazı insanlar, alışılmadık ve son derece nadir görülen korkularla mücadele ediyor. Köprülerden kelebeklere kadar uzanan bu tuhaf fobiler, korkunun sınır tanımadığını gösteriyor. İşte duyunca şaşıracağınız 10 fobi!

Akrofobi: Akrofobiden muzdarip insanlar, köprülerden geçerken bile nefes darlığı ve hızlı kalp atışı sergilerler. Belirtileri o kadar şiddetli olur ki merdivene çıkmaya bile cesaret edemezler. Yükseklik korkusu olan aerofobi ile karıştırılmaması gereken akrofobi, köprüler gibi daha kısa yükseklikleri içerir ve nüfusun yaklaşık yüzde beşini etkiler.

Arakibutirofobi: Bu tam olarak fıstık ezmesi korkusu değildir, daha ziyade arakibutirofobi “fıstık ezmesinin ağzınızın üst kısmına yapışması korkusudur.” Bu fobi kulağa oldukça çılgınca gelse de, hepimiz fıstık ezmesinin ağzımıza yapışmasıyla ilgili deneyimler yaşayabiliriz. Bu korkuyu yaşayan kişiler boğulabilecekleri veya boğulabilecekleri düşüncesiyle aşırı paniğe katlanırlar.

Galeofobi: Fobiler tuhaf bir şekilde spesifik olabilir, galeofobi böyle bir örnektir. Bu sadece köpekbalıklarından korkmak değil, aynı zamanda yüzerken havuzda köpekbalıklarının ortaya çıkmasıdır. Kelimenin kökeni, Yunanca korku anlamına gelen Phobos ve çok spesifik bir ‘gelincik işaretlerine benzer işaretlere sahip köpekbalığı’ anlamına gelen galeos kelimelerinden gelir.

Lepidopterofobi: Lepidopterofobi kelebek korkusudur ve bunu tetikleyen şeyin kanatlar olduğu düşünülüyor. Bu kanatlı böcekler, kanat çırpmaya başladığında birey panik, tiksinti ve hatta mide bulantısı hisseder. Özellikle çırpındıklarında belirtiler ortaya çıkar.

Ailurofobi veya Gatofobi: Gatofobik olarak da bilinen ailurofobik, yoğun bir kedi korkusundan muzdariptir. Bu rahatsızlığa sahip kişiler, bir kediyle karşılaştıklarında savaş ya da kaç tepkisi, mide bulantısı ve kalp çarpıntısı yaşama eğilimindedir.

Katoptrofobi: Katoptrofobiden muzdarip olanlar için aynalar harika ya da merak edilecek bir şey değildir. Aksine kaçılacak şeylerdir. İnsanların neden katoptrofobi (ayna korkusu) geliştirdiği tam olarak bilinmiyor. Bu, ayna kırmanın yedi yıl boyunca kötü şans getirdiğini ya da toplumun güzellik standartlarına uyum sağlayamamayı, dolayısıyla kendini aynada görmekten yoğun bir şekilde kaçınmayı tetiklediğini anlatan efsanelerden olabilir.

Pogonofobi: Pogonofobi, sakallardan aşırı ve aşırı korkmadır. Bu korkunun nedeni sakalın bazı yüz hatlarını gizleyerek güvensizlik yaratması olabilir. Ya da tıraşsız erkeklerin hamamlara girememek gibi kirlilikle ilişkilendirilmesinden kaynaklanıyor olabilir. İkiz Kule saldırısı da pogonofobinin yaygınlaşmasına katkıda bulunmuş olabilir; insanlar terör saldırısından sakallı adamların sorumlu olduğuna inanıyorlardı.

Omfalofobi: Omfalofobi ‘göbek deliği korkusu’dur. Korku, kişinin kendi göbek deliğinde kirli veya karanlık bir şey bulması ve denizini kirlilikle ilişkilendirmesinden kaynaklanabilir. Veya bağırsaklarının dışarı taşacağı korkusu yaşanabilir.

Nomofobi: Nomofobi kelime anlamı olarak ‘cep telefonu fobisi olmaması’ anlamına geliyor. Nomofobi hastası olan kişi, cep telefonunu evde unuttuğunu fark ettikten sonra aşırı panik, çarpıntı ve titreme yaşamaya başlar. Düşük pil göstergesi bile onları tedirgin ediyor. FOMO gibi nomofobi de aslında izole edilme korkusundan kaynaklanıyor.

Nevofobi: Ciltte bulunan büyük benlerden rahatsız olma durumuna denir. Bu kişiler ben gördüklerinde, özellikle de biraz büyükse, giderek tiksinecek ve hatta mideleri bulanacaktır.

Bu garip ve nadir fobiler, insanların günlük yaşamlarında karşılaşabilecekleri korkuların ne kadar çeşitli olabileceğini gösteriyor. Her insanın farklı korkuları ve endişeleri olabilir, bu yüzden fobilerin kişisel ve karmaşık olduğunu unutmamak önemlidir. Her fobi, kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir ve tedavi gerektirebilir. Bu tuhaf fobilerin arkasındaki nedenler ve nasıl üstesinden gelinebileceği konularıyla ilgili daha fazla araştırma yapılması önemlidir.