news-29082024-233258

Gürültü Cinayeti: Acılı Anne Çocuğunun Masumiyetini Anlatıyor

Küçük Emir’in annesi Tülay Bayındır, oğlunun sokakta oyun oynarken vurularak öldürülmesiyle ilgili acı dolu anılarını paylaşıyor. Olayın ardından yaşadığı trajedi ve adalet arayışı toplumda büyük yankı uyandırdı. Tülay Bayındır’ın gözyaşları arasında dile getirdiği acıları dinlerken, bir annenin yüreğindeki derin yaraları hissediyoruz.

Tülay Bayındır, “Şimdi deli taklidi yapıyormuş. Deliyse nasıl bu adam burada esnaflık yapıyormuş, eline tüfek verilmiş. Benim oğlumu gürültü yaptı diye daha 10 yaşında vurup öldürdü. Bir anneyim, beni yaktılar. O caniyi çıkartmasınlar. ‘Deliyim’ diyerek suçtan kurtulmaya çalışıyor. Hükümetime sesleniyorum. Her deliyim diyen içerden çıkarsa, çocuklarımız nasıl hayatta kalır? Oğlumun suçu neydi? Bizim çocuklarımız mahallede oynamasın mı? 10 yaşındaki çocuğun ne suçu olabilir? Bir manavda pompalı tüfeğin ne işi olabilir? Oğlumun tek suçu, sokakta oyun oynamaktı. Başka anaların ciğeri yanmasın. Ben yandım, başkaları yanmasın. Oğlumun acısı beni yaktı” diyerek acısını dile getiriyor.

Baba Celal Bayındır da bir çocuğun gürültü yaptığı gerekçesiyle pompalı tüfekle vurulmasının canilik olduğunu belirtiyor. Adaletin yerini bulması için en ağır cezanın verilmesini talep ediyor. Baba Bayındır’ın yaşadığı hüznü ve öfkeyi hissederek, ailenin yaşadığı travmanın boyutunu anlamaya çalışıyoruz.

Katilin en ağır ceza almasını isteyen Celal Bayındır, “Benim oğlumu ses yaptı diye pompalı tüfekle vurup, öldürdü. Benim çocuğumun geleceği ile oynadı, hayattan koparttı. Benim çocuğum hakim olacaktı, savcı olacaktı. Hayalleriyle oynadı. En ağır ceza almasını istiyorum. Devlet büyüklerimizden yardım istiyorum. Sadece gürültü yaptı diye bir çocuğun canına kıyılır mı? Hiçbir husumetimiz yok. Dükkanında pompalı tüfek bulundurması kabul edilir bir şey değil. Sabahleyin çocukları kovalamış, kızmış. Akşam da tüfekle vurmuş. Mahallede herkes bu adamdan rahatsızmış. ‘Akli dengem yerinde değil’ diye kendisini savunuyormuş. Akli dengesi yerinde olmayan insan esnaflık yapabilir mi ya da tüfeğe ruhsat verilir mi?” şeklinde konuşuyor.

Taziyeleri kabul eden anne ve kardeşler, Emir Baki Bayındır için uzun süre gözyaşı döküyorlar. Ailenin yaşadığı acı ve hüznü paylaşırken, toplumun da bu trajik olay karşısında duyarlı olması gerektiğini vurguluyoruz. Küçük Emir’in yaşadığı haksız ölüm, adalet arayışının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Adalet İsteyen Toplum

Bu acı olayın ardından toplum geniş kitleler halinde adaletin sağlanması için sesini yükseltiyor. Adaletin sağlanması, benzer olayların önüne geçilmesi ve suçluların cezalandırılması için hayati önem taşıyor. Toplumun taleplerine kulak verilmesi, adaletin tecelli etmesi için gereklidir.

Çocuklara Güvenli Oyun Alanları

Çocukların sokaklarda oyun oynaması, sağlıklı bir çocukluk döneminin vazgeçilmez bir parçasıdır. Ancak güvenli oyun alanlarının olmaması, çocukların güvenliği ve hayatlarıyla oynanması anlamına gelir. Toplumun her çocuğa güvenli oyun alanları sağlanması için daha fazla çaba göstermesi gerekmektedir.

Toplumsal Bilinç ve Eğitim

Bu tür trajik olayların önüne geçebilmek için toplumsal bilincin artırılması ve eğitimin önemi büyüktür. Toplumun her bireyi, çocukların güvenliği ve hakları konusunda bilinçlenmeli ve gerektiğinde müdahale etmelidir. Eğitim kurumları, aileler ve medya bu konuda sorumluluklarını yerine getirmelidir.

Son Dakika Haberleri olarak, bu tür acı olayların tekrar yaşanmaması için adaletin sağlanması ve toplumsal bilincin artırılması gerektiğine inanıyoruz. Küçük Emir’in yaşadığı haksız ölüm, hepimizin üzerinde derin izler bırakan bir trajedi olmuştur. Adaletin tecelli etmesi ve benzer olayların önüne geçilmesi için toplumun her bireyi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Bu tür acıların bir daha yaşanmaması dileğiyle, adalet için mücadeleye devam edeceğiz.