Ülkenin orta bölgelerinde yer alan bir kentte, aşırı sağcı İngiliz Savunma Ligi’nin (EDL) çağrısıyla yüzlerce kişi, otelde tutulan sığınmacıları ve düzensiz göçmenleri hedef aldı. Otelin önünde polisle çatışan aşırı sağcılar, taş ve şişe fırlattı. Bir polis memuru yaralandı ve meslektaşları tarafından olay yerinden uzaklaştırıldı. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, aşırı sağcıların otelin camlarını kırarak yangın çıkarmaya çalıştığı görüldü.
Polis, saldırganları binadan uzaklaştırmakta zorluk çekerken, aşırı sağcılar binaya taş ve sandalye atarak içerdekilerin çıkmasını engellemeye çalıştı. Otelde çıkan küçük bir yangın hızla söndürülürken, aşırı sağcılar binaya farklı girişlerden ulaşmaya çalıştı. Middlesbrough kentinde ise yaklaşık 300 aşırı sağcı yürüyüş gerçekleştirdi ve polis araçlarını engellemeye çalıştı. Bu sırada iki kişi gözaltına alındı.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, aşırı sağcıların gerçekleştirdiği şiddet olaylarına karşı sert bir tutum sergiledi. Starmer, ülkenin ayrılık ve nefret ekenlere müsaade etmeyeceğini vurgulayarak, sokaklarda düzenin ve hukukun yok sayılmasına izin vermeyeceklerini belirtti. Aşırı sağcıların protestolarını suç olarak nitelendiren Starmer, halkın güvenliği ve değerlerinin korunması için gereken adımların atılacağını ifade etti.
İngiltere hükümeti, artan aşırı sağcı şiddet olayları karşısında ihtiyaç bildiren camilere ek güvenlik sağlayacağını duyurdu. İçişleri Bakanlığı, geçen yıl hayata geçirilen “Camiler İçin Koruyucu Güvenlik Planı”na ek düzenlemeler yaparak, tehdit altındaki camilere ilave polis güvenliği sağlayacak. İngiltere İçişleri Bakanı Yvette Cooper, ülkenin hoşgörülü bir ülke olduğunu ve aşırılıkçı gruplara karşı sıfır tolerans politikası izleyeceklerini belirtti.
Aşırı sağcıların eylemlerinin artmasının ardında Southport kentinde yaşanan bıçaklı saldırı yatıyor. Sosyal medya ve haber sitelerinde şüphelinin Müslüman bir sığınmacı olduğuna dair yayılan yanlış bilgiler, aşırı sağcıları harekete geçirdi. Polis, saldırganın kimliğini açıklamış olmasına rağmen, aşırı sağcılar göçmenlere ve Müslümanlara karşı eylemlerine devam ettiler.
Aşırı sağcılarla mücadelede sadece polis ve hükümetin değil, toplumun da birlik olması gerekiyor. Irkçılığa ve ayrılığa karşı ortak bir duruş sergilemek, ülkenin huzur ve güvenliği için önemli bir adımdır. Aşırı sağcıların şiddet eylemlerine karşı sessiz kalmamak ve değerlerimizi korumak hepimizin sorumluluğudur.