İngiltere’de geçen hafta başlayan ve ülke geneline yayılan aşırı sağ grupların şiddet eylemlerinde 378 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Ulusal Polis Şefleri Konseyi Başkanı Gavin Stephens, aşırı sağcıların şiddet eylemlerine ilişkin yaptığı açıklamada, ülke genelindeki her toplumun geçen hafta başlayan şiddet olaylarından etkilendiğini belirtti. Polisin düzensizlikle mücadele etmek ve halkı güvende tutmak için elinden geleni yaptığı kaydeden Stephens, “Şu ana kadar 378 gözaltı yapıldı. Polis güçleri olaya karışanları tespit etmeye ve sorumluları yakalamaya devam ettikçe bu sayının her geçen gün artmasını bekliyoruz.”
Olaylar, Southport kentinde 29 Temmuz’da 3 kız çocuğunun hayatını kaybettiği bıçaklı saldırı sonrası başlamıştı. Sosyal medya ve haber sitelerinde saldırganın Müslüman bir göçmen olduğu iddiaları dolaşmaya başladı. Polis ise saldırganın Galler’in başkenti Cardiff doğumlu 17 yaşındaki bir erkek olduğunu açıklamıştı. Ancak aşırı sağcılar, Müslümanları ve göçmenleri protesto etmek amacıyla eylemler düzenlemişti.
Eylemler sırasında kentte bulunan bir camiye saldırı düzenleyen aşırı sağcılar, ülke genelinde de benzer eylemler gerçekleştirmişti. Önceki eylemlerde polisle ve karşıt görüşlülerle çatışan aşırı sağcılar, iş yerlerine saldırmış ve birçok kişiyi gözaltına almıştı. Middlesbrough ve Rotherham kentlerinde toplanan aşırı sağcılar, göçmen ve Müslüman toplumu hedef almıştı.
Middlesbrough’da toplanan aşırı sağcılara karşı ırkçılık karşıtları da camileri korumak amacıyla bir araya gelmişti. Ancak aşırı sağcılar, yaptıkları yürüyüş sırasında evlere zarar vermiş ve çevik kuvvet ekiplerine saldırmıştı. Bu tür eylemler ülke genelinde endişe yaratmaya devam ediyor.
Polis, olaylara karışanları tespit etmeye ve sorumluları yakalamaya devam ediyor. Aşırı sağ grupların şiddet eylemlerinin önüne geçmek ve toplumun huzurunu sağlamak için güvenlik güçleri yoğun çaba sarf ediyor. Ancak benzer olayların tekrarlanmaması için toplumsal bilincin artırılması ve eğitim çalışmalarının yapılması da önem taşıyor. İngiltere’deki bu tür olayların tekrarlanmaması ve toplumun barış içinde yaşaması için herkesin sorumluluk alması gerekmektedir.