İstanbul Boğazı’nda Durdurulan İnşaatın 6 Aylık Değişimi – Fotoğraf Karşılaştırması
İstanbul Vaniköy’de ormanlık arazi içindeki inşaatla ilgili soruşturma başlatılmıştı. Bölgeye ilişkin 2023 yılı Ekim ayı ile 2024 yılı Nisan ayından iki farklı görüntü geldi. Konuyla ilgili detayları CNN Türk İstanbul Haber Müdürü Nihat Uludağ değerlendirdi.
Bölgedeki İnşaatın Geçmişi ve İmar Durumu
Kaçak yapı inşaatıyla ilgili CNN Türk İstanbul Haber Müdürü Nihat Uludağ, şu ifadeleri kullandı: “Burası İstanbul Vaniköy’de Boğaziçi Öngörünüm noktasında yer alan Boğaz’a nazır bir villa. Adnan Oktay suç örgütünün karargahı olarak kullanılıyordu. Rus iş insanına satıldı.”
İnşaatın bulunduğu alanın imar durumu oldukça hassas bir konu. Kelimenin tam anlamıyla çivi dahi çakılamayacak noktada bulunan bölge, sit alanı statüsünde ve mülk sahibi olan insanlara ait değil, bütün İstanbullulara ait olan bir noktadan bahsediyoruz.
Uydudan Elde Edilen Bilgiler ve Değişimin Analizi
2023 ile 2024 yılları arasındaki süredeki net değişimi gösteren uydudan elde edilen fotoğrafı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tespit etti ve suç duyurusu olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına teslim etti. Gayet yeşillik bir alan, küçük bir yapı gözüküyor fakat 2024’ün Nisan ayına gelindiğinde inşaat yapısı göze çarpıyor. Ağaçlı bölgenin yok olduğu, doğa katliamı yaşandığı gözler önüne seriliyor.
Buna nasıl izin verildiği ise önemli bir soru işareti. Böylesine bir yapı varken hem yapıyı genişletilmiş hem de kaçak yerler oluşturulmuş. Bu durum, uydu fotoğraflarıyla somutlaştırılmış durumda. İnşaat izni İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) uhdesinde olmasına rağmen, denetleyici mekanizmaların yetersizliği konunun derinleşmesine neden olmuştur.
İBB’nin Sorumluluğu ve Çözüm Önerileri
Ana sorumlu aslında İBB’nin ilgili birimleri olarak karşımıza çıkıyor. Çivi dahi çakılmamasını sağlayacak denetleyici mekanizmaların yetersizliği, bu tür kaçak yapılaşmaların artmasına neden olmaktadır. İstanbul Boğazı gibi kıymetli bir coğrafyada yaşanan bu tür olaylar, sadece bölgeye değil tüm şehre zarar vermektedir.
Çözüm yolları arasında daha etkin denetim mekanizmalarının kurulması, hızlı ve şeffaf bir şekilde cezaların uygulanması ve toplumun bilinçlendirilmesi gibi adımlar atılabilir. Ayrıca, bu tür durumların tekrar yaşanmaması için yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi de gerekmektedir.
İstanbul Boğazı’nın güzelliklerini korumak ve gelecek nesillere aktarmak adına, herkesin sorumluluk alması ve doğaya saygı göstermesi gerekmektedir. Bu tür olayların önlenmesi için toplumsal farkındalığın artırılması ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.