Kilis’te Korunan Yemeni Sanatı: Kültürel Mirasın Geleceği
Kilis’te hala yaşatılan geleneksel yemeni sanatı, İlhan Özçelik tarafından 43 yıldır titizlikle sürdürülüyor. Bu zorlu ancak değerli mesleği koruma çabasında olan Özçelik, gençlerin ve devletin desteklerine ihtiyaç duyduklarını dile getirdi. Yemeni üretiminin gelecek nesillere aktarılması için umutlu olduklarını belirten Özçelik, bu kültürel mirasın canlı kalmasını sağlamak adına çaba harcadıklarını vurguladı.
Kilis’teki 12 metrekarelik dükkanında yemeni üretimi yapan İlhan Özçelik, mesleğe başladığı yıllarda 40’a yakın esnafın bu işi yaptığını ancak günümüzde bu sayının 3-4 kişiye kadar düştüğünü açıkladı. En genç ustanın dahi 50 yaşında olduğunu belirten Özçelik, gençlerin zanaat mesleklerine ilgi göstermeleri gerektiğini vurguladı. Eğitim sisteminde mesleki okullara daha fazla önem verilmesi gerektiğini dile getiren Özçelik, bu sayede geleneksel zanaatların yaşatılacağına inandığını ifade etti.
Yemeni ayakkabılarında genellikle dana derisinin tercih edildiğini belirten Özçelik, iç ve dış yüzeylerde bu malzemeyi kullandıklarını açıkladı. Ayrıca keçi ve koyun derisinin de tercih edildiğini belirten Özçelik, manda köselesinin ise alt taban için ideal olduğunu belirtti. Ancak diğer köselelerin patlama yapabildiğini ekledi.
Zanaat mesleklerinde yetişmiş eleman bulmanın zorlaştığını ifade eden Özçelik, ebeveynlerin gençleri zanaat mesleklerine yönlendirmesi gerektiğini ifade etti. Fabrikalarda daha yüksek maaşlarla çalışmanın cazip gelebileceğini belirten Özçelik, gençlerin zanaat ustalarının daha düşük ücretlerle çalıştığını söyleyerek bu durumun gençleri zanaat mesleklerinden uzaklaştırabileceğini dile getirdi.
Kilis’te yemeni yapımında faaliyet gösteren tek usta olduklarını belirten Özçelik, yurtdışına da sipariş gönderdiklerini açıkladı. Genellikle Avrupa ve Amerika’ya çalıştıklarını belirten Özçelik, Kilis’te yurtdışında çalışan başka kimsenin kalmadığını söyledi. Bu kültürel mirasın devam etmesi için çaba harcayan Özçelik ve meslektaşları, gelecek nesillere aktarılması için umutlu ve kararlı bir şekilde çalışmaya devam ediyorlar.
Kilis’teki yemeni sanatının geleceğine ışık tutan bu öykü, geleneksel zanaatların yaşatılması ve korunmasına dair önemli bir örneği bizlere sunuyor. Bu kültürel mirasın devam etmesi için gençlerin ve devletin desteğine ihtiyaç duyulduğu unutulmamalıdır. Özçelik ve meslektaşlarının çabaları, gelecek nesillere yemeni sanatını ve kültürünü aktarmak adına kıymetli bir örnek teşkil etmektedir.
