Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde önemli bir adım atıldı. İki ülkenin özel temsilcileri Alican-Margara sınır kapısında buluştu ve beşinci toplantılarını gerçekleştirdi. Bu kritik görüşmenin ardından Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın partisinden milletvekili Arman Yeghoyan, CNN Türk’e konuştu. Yeghoyan, Türkiye ile ilişkilerin normalleştirilmesine hazır olduklarını belirtti.
Ermeni vekil, üçüncü ülke vatandaşları için sınırın açılmasına dair bir anlaşma olduğunu ancak henüz uygulanmadığını açıkladı. Diplomatik pasaport sahipleri için vize zorunluluğunun kaldırılması konusunda anlaşmaya varıldığını da sözlerine ekledi. Bu anlaşmanın sembolik olarak önemli bir adım olduğunu vurgulayan Yeghoyan, Azerbaycan-Ermenistan arasındaki barış görüşmeleri hakkında da konuştu. Sürecin zaman çizelgesiyle ilgili olmadığını belirten vekil, sürecin ilerlemesi durumunda belirli bir sonuca varılacağını ifade etti.
Arman Yeghoyan, Türk toplumuna da önemli mesajlar verdi. Türkiye’de yaşayan Türk halkıyla Ermenistanlıların ortak bir dil bulması gerektiğini belirten vekil, tüm anlaşmazlıkların aşılması ve sürdürülebilir çözümler bulunması gerektiğini dile getirdi. Küçük meselelerde dahi çözüm bulunamadığı takdirde daha karmaşık konularda ilerlemenin zor olacağını ifade etti.
Ayrıca, Yeghoyan ABD ve Avrupa Birliği ile Ermenistan arasındaki ilişkilere de değindi. ABD ile askeri işbirliğinin yeni bir seviyeye ulaştığını ve bu ortaklığın önemli olduğunu belirtti. ABD ve AB ile ilişkilerin gelişmesinin Rusya ya da başka bir ülkeye karşı olmadığının altını çizdi. Ermenistan’ın bağımsızlığından bu yana ABD ve AB ile iyi ilişkiler içinde olduğunu vurgulayan Yeghoyan, ülkenin askeri açıdan da desteklendiğini ifade etti.
Sonuç olarak, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde yaşanan gelişmeler ve normalleşme süreci oldukça önemli bir adım olarak karşımıza çıkıyor. Her iki ülkenin de ortak bir dil bulması ve anlaşmazlıkları çözmesi, bölgede barış ve istikrarın sağlanması adına hayati önem taşıyor. Arman Yeghoyan’ın verdiği mesajlar, komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi ve geleceğe umutla bakılması gerektiği yönünde önemli bir çağrı niteliği taşıyor.