Deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür’ün uyarıları yankılanıyor. Kahramanmaraş merkezli düzenlenen panelde, Görür, 6 Şubat depreminin ardından Diyarbakır’ı bekleyen büyük tehlikeye dikkat çekti. Bitlis-Zagros fayı hattındaki depremin etkilerine vurgu yaparak, önlem alınmazsa büyük felaketin kaçınılmaz olduğunu belirtti.
Depremler ve Öngörülebilirlik
Prof. Dr. Naci Görür, Diyarbakır’daki panelde depremlerin öngörülebilir olduğuna dikkat çekti. Elazığ’da yaşanan depremin ardından Kahramanmaraş’ı uyaran Görür, ne resmi organların ne de sivil toplumun bu uyarıya kulak vermediğini dile getirdi. “Depremin ne zaman olacağını kimse bilemiyor, onlara itibar etmeyin” diyen Görür, ancak depremlerin öngörülebilir olduğunu vurguladı.
Profesör, depremlerin olduğu yerde belirli bir süre sonra tekrar depremin olacağını belirtirken, 6 Şubat’taki depremin 5 milyon ton dinamitin patlamasına eşdeğer bir enerji ürettiğini açıkladı. Bu enerjinin yüzlerce atom bombası büyüklüğünde olduğunu belirten Görür, depremlerin matematiksel bir kaide olduğunu ve bir yerde bir deprem olduğunda belirli bir süre sonra aynı yerde, aynı büyüklükte bir depremin tekrar olacağını kesin bir şekilde ifade etti.
Bilim ve Teknoloji Çözüm Sunabilir
Diyarbakır’ı depreme karşı dirençli hale getirmenin mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Naci Görür, güncel bilim ve teknolojinin bu konuda büyük önem taşıdığını vurguladı. Depremin etkilerinin az ya da çok olabileceğini dile getiren uzman, Doğu Anadolu fayı ve Bitlis-Zagros fayı hattının deprem üretebileceğini açıkladı.
Görür, panelde yaptığı konuşmada, depremin Diyarbakır’a etkisinin belirsiz olduğunu ancak Bitlis-Zagros fayı hattındaki depremin büyük bir felakete yol açabileceğini belirtti. “O harekete geçeceği zaman, asıl büyük felaket o zaman olacak” diyen Prof. Dr. Naci Görür, bilim ve teknolojinin ışığında alınacak önlemlerin büyük felaketleri önlenebileceğini dile getirdi.
Hayatımızın her anında deprem gerçeğiyle yüzleşmek zorunda olduğumuz bir gerçek. Prof. Dr. Naci Görür’ün uyarıları, deprem riskini göz ardı etmememiz gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Geleceğimizi korumak için bilinçli ve bilimsel çözümler üreterek, depreme karşı daha güvenli bir yaşam alanı oluşturmak elzem görünüyor.
